"Belediye Reisi sadece Yüksekova’da değil tüm Hakkari’de sözü dinlenirdi. Ağa çocuğuydu, ağabeyi de o sırada milletvekiliydi. O bakımdan memurlara da geçerdi sözü." Yusuf Bulut'un yazısı...

"Son anda; okul açılacak diye hesap edildi. Oramar ve köyleri gezilerek öğrenciler kaydedildi. Ama hesap tutmadı, inşaat tamamlanamadı ve okul açılamadı. Bunun ayıbı da Devlet babanın baba öğretmenleri üzerinde kaldı."Yusuf Bulut'un öyküsü:

"Sürünerek çocukların yanına varan Hüseyin ağa az ilerilerinde beş ayı ile beraber acayip mahlûku görür." Emin Sarı'dan ilginç bir öykü... (Türkçe - Kürtçe)

"İsê, vezirlik payesini aldığında henüz yirmili yaşlardadır ama genç yaşına rağmen Zeynel Bey’in hüküm sürdüğü tüm topraklarda sevilen, değer gören bir vezirdir." Emin Sarı'dan Hakkari tarihinin derinliklerinde kalmış bir öykü daha...

"Kaçırılmış fırsatlar, geçmiş olan, anlaşılmamış olan için kullanılan biraz sitem ve hafif bir alay yüklü, Türkçe’ye "Geçti Mirim" olarak çevirebileceğimiz öykü..." Emin Sarı yazdı...

"Nehri sülalesinin önemli şahsiyetlerinden Şeyh Muhammed Sıdık ile ilgili bir anlatımı sizlere paylaşmak istiyorum.." Emin Sarı yazdı...

Ve ben yeterince sahiplenmediğimi düşünüyorum onu. Ama onu neden bu kadar sevdiğimi de bilmiyorum? Emin Sarı yazıyor...

Kurdun menşei hakkında yürütülen tartışmalar adres olarak Irak topraklarını göstermiştir... Emin Sarı'dan yaşanmış bir olayın öyküsü...

"Her toprakta yetişmez, kaya diplerini, taşların arasını kendisine mesken edinir..."

Yaz-kış fark etmez gece olunca. Evlerin içinde yakılmaya başlanır ateş; evin içini aydınlatsın diye.

Çiyayê Govendê, Balkayalar ya da gerçek adıyla Jüliya Dağı'nın Efsanesi; Bulutların ve sisin dostu, gökyüzünün komşusu.

Herhalde dünyada delisinin heykelini caddenin en işlek yerine yaptıran Kürtler'den başka bir halk, Türkiye'den başka bir ülke yoktur. Bunun farklı nedenleri vardır mutlaka.....